Ortadoğu’da diplomatik münakaşalar çok da az denemez; ama Katar ve bazı Arap komşuları arasında bu yaz başlayan gerilim türüne az rastlanır cinsten denilebilir. İlk defa büyük bir jeopolitik kriz hacker’lar tarafından tetiklendi ayrıca ilk kez sahte bir haber neredeyse fiziki bir çatışmaya sebep olacaktı. Bilindiği kadarıyla sahte haberin hedef kitlesi bir kişiydi: ABD Başkanı Donald Trump. Quartz’a verilen röportaj ve belgelerde Katar hükümeti, krize neden olan olayların tasvirini ilk kez ayrıntılı olarak açıkladı.
Katar: Her şey siber suç ile başlamıştı.
Bahreyn, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE); Katar Emiri Tamim bin Hamad el-Thani’ye atfedilen yorumlara cevaben sınırlarını küçük Körfez komşusu ile kapatınca, dünya haziran ayında çatışmanın farkına vardı. O zamandan beri Doha’yı terör gruplarına sponsorlukla ve İran’a çok yakın olmakla suçladılar. Anlaşmazlığı sona erdirmeye çalışan Kuveyt Emirliği’ ne göre, bir çeşit askeri müdahaleyi de düşünüyorlardı. Ancak Katar’ ın söylediğine göre her şey iki ay önce sadece sıradan bir siber suç ile başlamıştı.
19 Nisan’da bir hacker, devlet tarafından işletilen Katar Haber Ajansı’nın (QNA) yetersiz güvenlikli web sitesine erişti. Saldırganın Rus IP adresi vardı; ancak bu hack’in Rus orijinli olduğunu kanıtlamıyor. Yaklaşık üç gün sonra, hacker haber ajansının iç ağının kodunda bir güvenlik açığı keşfetti ve ağa girdi. Sızmayı yapan kişi birkaç gün içinde tüm şebekeyi kontrol altına almış; e-posta adresleri, şifreleri ve mesajları toplamaya başlamıştı. Haftalar sonra, 23 Mayıs günü saat 23.45’te hacker, haber ajansının sistemine girdi ve Katar emrinde Tamim bin Hamad el-Thani’ye atfedilen uydurma alıntılarla dolu bir yalan haber yayınladı. Hikaye, Tamp’ın Trump’u eleştirdiği ve ABD’nin bölgedeki ana stratejik rakibi olan İran’ı “İslami bir güç” olarak övdüğünü belirtti. Ayrıca, ABD’nin bir terör örgüt olarak gördüğü Hamas’ın ve ana örgütü Müslüman Kardeşler’in sıcak sözleriyle aktardı.
Sahte haber, web sitesinde 12.13 civarında yayınlandı ve kısa zamanda web sitesinin tarihindeki en popüler habere dönüştü. Ertesi sabahın erken saatlerinde, Birleşik Emirlik ve Suudi haber siteleri, emirin sözünü ettiği yorumları yüksek sesle yayıyordu. Kriz moduna giren QNA çalışanları siteyi kapatmıştı. Katar yetkilileri, bölge meslektaşlarıyla doğrudan temas kurarak hikayenin yayılmasını önlemelerini istedi. Ancak bölgesel basında Katar, terör gruplarını desteklemekle suçlanıyor ve QNA makalesi delil olarak gösterilerek ABD çıkarlarına karşı olduğuna dair bir takım olumsuz hikayeler yayınlanıyordu. Katar’ın haber sitesinin hack’lenmesinin ardından bir anda görünen küçük bir Twitter botu ordusu da çalışmaya başlamıştı. Haziran başında Katar’ın komşuları tarafından başlatılan hashtag “قطع_العلاقات_مع_قطر #” – “Katar ile ilişkileri kesme” – Arapça dilinde Twitter’da trend oldu.
Katar yetkililerine göre ne olduğu açıktı.
Doha’nın komşuları Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri, uzun süredir gaz kaynağınca zengin komşularından şüpheleniyorlardı. Bağımsız ve aktivist dış politikalarından ve 2011 Arap Baharı ayaklanmalarını da kapsayan uluslararası ün kazanmış ayrıca pek çok Arap hükümetini eleştiren Doha’ daki popüler ve bölücü haber ağı tabanlı El Cezire’ye sponsorluğundan hoşlanmıyorlardı. BAE, özellikle Katar’ın, iç istikrarları için büyük bir tehdit olarak gördüğü ve terör örgütü olarak tanımladığı uluslararası bir siyasi İslamcı grup olan Müslüman Kardeşler’ e verdiği destekten ötürü hayal kırıklığına uğradı.
Trump, Kasım 2016’da başkan seçildiğinde Abu Dhabi ve Riyad, özgür dünyanın yeni lideri ve yakın çevresiyle kur yapmaya başladı. Suudiler ile emirlik Trump’ ın aile ve danışmanlarına olan güven ve bağımlılığı nedeniyle; diplomatların ve yetkililerin analizlerine önceki başkanlar kadar güvenemeyeceğini öngörüyordu. Washington’daki nüfuzun kazanılması için, propaganda- çoğunlukla Trump’un en sevdiği sosyal medya, Twitter ve Katar’a göre, siber suç karışımına karar verdiler.
Riyad ve Abu Dabi bu söylemleri reddetti ve Katar’ ın hizaya getirilmesi gereken haydut bir devlet olduğunu iddia ettiler. Ayrıca, Katar’ ı istila etmeyi düşündükleri raporları da reddettiler. Ancak Katar yetkilileri, FBI siber suçlar birimi ve İngiltere Ulusal Kriminoloji Kurumu tarafından yürütülen iki soruşturmanın ve diğer iki sorunun hepsinin bir yönde olduğunu söylüyor. (FBI ve NCA, bu hikaye için yorum yapmayı reddetti.)
İki batılı yetkili tarafından Quartz’ a doğrulanmış bir hesapta Washington Post, temmuz ayında, Birleşik Devletler istihbaratının BAE’ nin fiili lideri Muhammed bin Zayed ile onun yakın çevresi arasında 23 Mayıs toplantısındaki hack haberini onaylamak ve Katar’ a karşı daha geniş bir medya kampanyası başlatmak için kanıt bulduğunu bildirdi. Katar yetkilileri, kendi soruşturmalarından ve FBI ile NCA tarafından yapılan açıklamalardan yola çıkarak Quartz’a, QNA ihlallerinin arkasındaki hacker’ın, Nisan ayından itibaren Skype aracılığıyla Birleşik Arap Emirlikleri’ndeki biriyle düzenli temas halinde olduğunu söyledi. Sahte haber hikayesinin yayınlanmasından kısa süre önce 23 Mayıs günü saat 11.00 sıralarında QNA web sitesi trafiğinde alışılmadık bir artış görmeye başlamıştı. BAE’deki iki IP adresi bir buçuk saat boyunca web sitesinin ana sayfasına düzinelerce kez erişti ve sayfayı yeniledi.
Katarlı bir yetkili: “Katar ABD değil” diyor. “Salı günü gece yarısında devletin haber sitesine erişen belli sayıda insan var. Ancak o gece tıklamalarda zirveye ulaştık. İnsanlar sayfayı yenileyip, hikayenin ortaya çıkmasını bekliyordu. ” Tıklamaların yaklaşık yüzde 80’i Birleşik Arap Emirlikleri’nden geldi ve yetkili Quartz’ ın sunucu trafiğini belgeleyen dokümanları desteklediğini belirtti.
Trafiğin çoğu, tek bir IP adresinden geldi ve daha sonra tekrar BAE’de tek bir cep telefonuna döndüler. Haber ajansının ana sayfasını defalarca kez yenileyen telefon, makaleye erişen ilk kişi oldu. Aynı kullanıcı bir sonraki yarım saat boyunca makaleye 40 kere daha geri dönecekti.
Katar’ın rakipleri düşünülürse; QNA sitesinde çıkan hikaye; Amerikalı yetkililere yıllarca, Trump’ a aylarca söylenenlerin kesin kanıtıydı: Katar, İran’la iş birliği içerisinde olan ve terör destekçisi kötü niyetli bir devletti. Başlangıçta en azından Trump, yemi yemiş gibi görünüyor ve ablukayı çözüm olarak sunacak raddeye geliyordu. O günden beri Körfez ülkelerini, Beyaz Saray yetkililerinin baskısı altında sorunlarına diplomatik bir çözüm bulmaya çağırdı.
Siber savaşta yeni dönem
Eğer Katar olayı doğruysa, siber savaşta korkutucu derecede yeni bir aşama öngörülüyor. Son yıllarda, devlet destekli hacker’ların Sony Pictures yöneticilerinin e-postalarını çaldıklarını iddia edilerek halka yaydıkları, hack’ledikleri Demokrat Parti’nin e-postalarını piyasaya sürdükleri, 2016 ABD seçimlerini potansiyel olarak değiştirdikleri ve Ukrayna’daki santralleri kapattıkları kaydedildi. Ancak şimdiye kadar hiç kimse fiziksel bir savaş başlatmak için siber savaş araçlarını kullanmaya çalışmamıştı.
Şu anda, dünya liderlerinin dijital taklitlerini üretebilen ve oldukça ikna edici gözüken bir teknoloji ortaya çıkıyor: Obama, Trump ya da Katar emrinin söyleyeceği kelimeler yazılıp size gerçekliğine inandırabilecek bir video olarak gözüküyor.
Eğer ABD’li yetkililer bir konuda endişeliyse, genelde bunu kamuya açmazlar. “Gerçek bir saldırının kendisini kınayan tek bir Amerikalı yetkili görmedim” diyor Amerikan Girişimcilik Enstitüsünde ziyaret görevlisi Andrew Bowen. Hack ve ardından başlatılan medya kampanyasının başkanı hedeflendiğine inanıyor. “Esasen başka bir ülkeye siber sardırmak ve ABD başkanını hedef almanın bir yolu olarak kullanmak… Beyaz Saray’ın açıkçası yorum yapmadığına şaşırıyorum” dedi. Katar olayını gerçekten endişelendiren şey, başka bir Ortadoğu savaşına neredeyse yol açması değil. Batılı kıdemli bir diplomata göre sorun, sahte haber tedarikçilerine yeni bir strateji gösteriyor olması. Sahte haberler kamuoyunu etkilemeye çalışmak için sadece nüfusun geniş alanlarını değil, aynı zamanda özellikle başka birini hedef alıyordu: ABD Başkanı Trump. Diplomat, Trump için, “O, etrafta olduğu sürece bu yeni yaklaşım çekiciliğini koruyacak” dedi ve ekledi: “Onun önümüzdeki üç yıl içinde bir gün bir şekilde uyanacağını ve Twitter değil, New York Times okuyucusu olmaya karar vereceğini düşünmüyorum.”
Bireysel siber güvenlik bültenimize abone oldunuz mu? GuvenliGunler.com adresini ziyaret edin.
Kaynak: https://qz.com/1107023/the-inside-story-of-the-hack-that-nearly-started-another-middle-east-war/