BT uzmanları güvenlik problemlerinden çekiniyorlar ancak hemen hemen tüm perspektiflere göre bulut oldukça önemli faydaları beraberinde getiriyor.
Son kullanıcı veya yazılımı yaratan programcıları düşünmek yerine asıl soru: Bulut bilişim biz geri kalanlar için ne anlama geliyor?
Bilgisayar hakkında deneyimsiz kullanıcılar endişelense de bulut bilişimin pek çok avantajı hayatımıza giriyor. Daha önce bir dosyanızı veya dosya üzerinde yaptığınız değişiklikleri bilgisayarınızda problem oluşmadan önce kaydetmediğiniz için kaybettiğiniz olmadı mı?
Google Docs gibi çevrimiçi bir ofis programı ile dosyalarınız birkaç saniyede bir kaydedildiğinden çalışmalarınızı kaybetmeniz imkansız. Hatta tekrar gözden geçirmek için dosyanızın önceki versiyonlarına da ulaşmanız mümkün. Üstelik bunu sağlayan sadece Google Docs da değil, Dropbox da benzer şekilde dosyalarınızı önceki versiyonlarına çevirmenizi sağlıyor.
Bulutun en iyi yanı kullanıcıların çalışmalarını “kaydetmenin”, ne demek olduğunu anlamasına bile gerek olmaması. Bu basitleştirmeyle artık kullanıcının dosya sistemlerini anlamaya ihtiyacı kalmıyor. Bulut bilişim dosyalarınız için masaüstü bilişimden daha fazla kalıcılık vadediyor. Bir düşünün, CD’ler zamanla aşınır, hard disk’ler bozulabilir ama buluttan hiçbir dosya siz silmedikçe kaybolmaz. Tabii ki, bulut servis sağlayıcısı iflas edebilir. Ancak bu durumda sağlayıcı sizi genelde verilerinizi korumanız için uyarır. Ve Google’ın iflas etmeye pek yakın bir şirket olmadığı da bir gerçek.
Peki bulut bilişime programcıların gözüyle bakarsak? Bulut bilişim yıllardır istenen bir şeyi yapma imkanı veriyor: bir işletim sistemine bağlı olmadan bir şeyler yaratabilme. Eğer uygulamanızı Windows işletim sistemindeki Firefox ve Chrome’dan çalıştırabiliyorsanız, Mac ve Linux’ta da çalışıyor olacaktır. Üstelik uygulama çalıştırabilen modern mobil bilişim cihazları da buna dahil. Elbette üzerinde biraz düzeltmeler yapmak gerekecek; ancak kesinlikle tüm uygulamaları farklı platformlar için dizayn etmek kadar karmaşık olmayacaktır.
Bulut bilişim çalışanlar gözünden nasıl görülüyor? Bulutta saklanan dosyanın her zaman ulaşılabilir olması bu konudaki en büyük rahatlık. Bir başka deyişle, John’un bir tablo üzerinde yaptığı güncellemeyi herkese e-posta’yla göndermesi gerekmiyor. Üzerinde hala çalışıyor olsa bile, bulutta o dosyaya ulaşabilir; siz de üzerinde çalışabilirsiniz. Google Dökümanlar gibi sağlayıcılarda, chat bileşeniyle birbirinizle konuşarak da dosya üzerinde çalışmak mümkün.
BT yöneticileri bulutun güvenlik problemlerinden şikayet ediyor, peki ya güvenlik avantajları? Yeni başlayanlar için bulut bilişim her dosyanın merkezi bir versiyonuna ulaşabilecekleri anlamına geliyor. Asla potansiyel güvenlik problemleri olan diz üstü bilgisayarlar ya da USB bellekler kullanmadıklarını düşünün.
Ayrıca tüm dosyaların tek bir yerde bulunması sayesinde yöneticiler işlerinde ne olup bittiğini görebilirler. Bir çalışanınız size tüm gecesini o tablo üzerinde çalışarak geçirdiğini söylüyorsa onun doğru söyleyip söylemediğini, dosya üzerinde ne değişiklikler yaptığını kolayca izleyebilirsiniz.
Bu ve benzeri senaryolar, asıl büyük problemin bulutu kullanmama sonucu ortaya çıkabileceğini gösteriyor. Şu an yazılım firmaları bizlere bunların nasıl kullanılacağını anlatmaktan daha çok ürünlerini buluta atmak ve onları iyileştirmek üzerine çalışıyorlar.
Bulut sağlayıcıları bize ürünlerin yeni özeliklerini anlatmaktansa, ürünlerin gerçek hayatta yarattığı avantajları göstermek için uğraşmalılar. Bulut bilişimin bu şekilde daha kolay benimsenebileceği yadsınamaz bir gerçek.